Gamze Taşcıer, Bakan Işıkhan’a Sordu: Bu Çocuklar Neden Öldü?

16.04.2025

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Gamze Taşcıer, son haftalarda art arda yaşanan çocuk işçi ölümleriyle ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılı soru önergesi verdi. Önergede meydana gelen ölümlerin ve iş kazalarının tekil değil sistematik olduğuna dikkat çekilirken, çocuk işçiliğinin sosyal adalet, sınıf eşitsizliği ve piyasa düzeninin bir sonucu olduğu vurgulandı. Taşcıer soru önergesinde ayrıca son bir ayda en az dört çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesine rağmen Bakan Vedat Işıkhan’ın sosyal medya hesabından ölümlerle ilgili tek bir açıklama yapmadığını ifade ederek, “Sayın Bakan’ın sosyal medya hesaplarında bu çocukların isimlerine ve ölümlerine dair hiçbir ifade yer almazken; aynı dönemde Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarını paylaşması, yurt dışı ziyaretlerine ilişkin açıklamalar yapması ve bazı etkinlik ve kongrelere dair paylaşımlarda bulunması, bu sessizliğin bilinçli bir politik tercihe dayandığını göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Gamze Taşcıer, son haftalarda meydan gelen çocuk işçi ölümleriyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na yazılı bir soru önergesi verdi.

“ÇOCUKLAR ÖLÜYOR, BAKAN SUSUYOR”

Önergenin gerekçesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın iş cinayetlerine rağmen kamuoyuna tek bir açıklam yapmamasını sert sözlerle eleştirdi. “Çocuklar ölüyor, Bakanlık izliyor, Bakan susuyor.” diyen Taşcıer, “Sayın Bakan Cumhurbaşkanı'nın konuşmalarını paylaştı, Mısır ziyaretine dair açıklamalarda bulundu, çeşitli kongre ve toplantılara katıldığına ilişkin görseller servis etti. Ancak aynı dönemde yaşamını yitiren dört çocuk işçiye dair tek bir söz söylemedi. Ne ailelerine başsağlığı diledi ne de çocuk işçiliğiyle mücadele konusunda bir irade ortaya koydu. ‘Çalışma ve Sosyal Güvenlik’ Bakanı olan bir kamu görevlisinin, çocuk işçiliğe bağlı ölümler karşısında sessiz kalması sadece bir ihmalkârlık değildir. Sayın Bakan çocuk işçiliğini görmezden gelmeyi tercih emiştir.” değerlendirmesinde bulundu.

“BU BİR HAK MÜCADELESİDİR!”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, çocuk işçiliğinin, sınıfsal eşitsizliklerin, emek sömürüsünün ve neoliberal politikaların çarpıcı bir sonucu olduğunu vurgulayarak, “AKP iktidarının yıllardır uyguladığı piyasacı politika anlayışı neticesinde kamusal eğitim niteliksizleşmiş, sosyal koruma mekanizmaları zayıflamıştır. Bu bilinçli politikanın sonucu olarak yoksulluk derinleşmiş, eğitime erişimdeki eşitsizlikler artmış, sosyal devletin geri çekilmesi nedeniyle de güvencesiz çalışma biçimleri yaygınlaşmış ve çocuklar güvencesizliğin nesnesi haline getirilerek, erken yaşta işgücü piyasasına sürüklenmiştir.” ifadelerini kullandı.

“İKTİDARIN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ HATIRLATIYORUZ!”

Önergesinde Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere (BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, ILO 138 ve 182 Sayılı Sözleşmeler) rağmen, çocuk işçiliğinin hâlâ ağır koşullarda ve ölümle sonuçlanan biçimlerde sürdüğünü vurgulayan Gamze Taşcıer, eğitim ve sosyal destek mekanizmalarının çöküşüne dikkat çekerek, “Çocuk işçiliğiyle mücadele ancak sosyal devletin yeniden inşasıyla mümkündür. Çocuk işçiliği bir kader değildir, politik bir tercihin sonucudur. AKP’nin tercihi, emeğin değil sermayenin tarafında durmaktır. Sosyal adaleti ve refahı değil ucuz iş gücünü büyütmektir.” dedi.

Taşcıer Bakan Işıkhan’a şu soruları yöneltti:

1) Son bir ay içerisinde en az dört çocuğun çalıştırıldıkları işyerlerinde hayatını kaybetmiş olmasına rağmen, neden bu ölümler hakkında Bakanlık tarafından kamuoyuna bir açıklama yapılmamıştır? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak bu çocuklara ve ailelerine karşı bir sorumluluk hissediyor musunuz?

2) Çocuk işçiliği ile mücadele etmekle yükümlü olan Bakanlığınız, bu ölümlerin ardından hangi denetim ve soruşturma süreçlerini başlatmıştır?

3) Sosyal medya hesaplarınızda, Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına yer verirken, yurt dışı ziyaretlerinizi duyururken veya kongre etkinliklerinizi paylaşırken, çocuk işçiliğe bağlı ölümlere neden tek bir cümleyle dahi yer vermediniz? Bu sessizlik Bakanlığınızın çocuk işçiliği konusuna bakışını mı yansıtmaktadır?

4) 14 yaşındaki Abdurrahman Özkul’un Niğde Bor Karma OSB’de ve 14 yaşındaki Suriyeli Yusuf Mısri’nin Konya Beyşehir’de çalıştıkları işyerlerinde daha önce denetim yapılmış mıdır? Bu işyerleri çocuk işçi çalıştırdıkları için herhangi bir yaptırıma uğramış mıdır?

5) Bakanlığınızın işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili teftiş mekanizması, çocuk işçiliği vakalarını izleme ve önleme bakımından işlevsiz hale mi gelmiştir? Eğer Bakanlık mekanizması işlevsiz değilse çocuk işçiliğini önlemek ve yaşanan ölümlere son vermek gibi bir siyasi ve kamusal önceliğiniz yok mudur?